Raşitizm

Raşitizm Hakkında Kısaca Bilgi?

Raşitizm, kemiklerin gelişiminde önemli bir rol üstlenen kalsiyum ve fosfor gibi minerallerin kemikler üzerinde yeteri miktarda bulunmamasına dayalı olarak ortaya çıkan hastalığa raşitizm denir.

Her yaşta görülebilen bir hastalık olmasına rağmen, en çok çocukların D vitamini eksikliğine dayalı olarak ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Genellikle 3 aylık bebek ile 2 yaş arası çocuklar arasında görülür. Ülkemizde raşitizm hastalığına rastlama sıklığı ortalama %5 civarındadır. Fakat bu oranlar bazı bölgelerde fazlalık gösterebilmektedir.

D vitamini kısaca açıklayacak olursak; çocukların gelişim gösterebilmeleri için gerekli fosfor ile kalsiyum dengesini ayarlar. D vitamini sayesinde bu mineraller bağırsak üzerinden emilir.

Raşitizmin Belirtileri Nelerdir?

Kişilerin yaşlarına göre çeşitli belirtiler vermektedir.Vücut üzerinde bir takım değişiklikler meydana getirir.

– Diş çıkarma daha geç yaşlarına doğru gerçekleşir. Fakat her geç çıkan diş D vitaminin eksikliğinden değildir. Bundan dolayı her geç diş çıkaran kişiye D vitamini kullandırılmamalıdır.

– Ayak ve el bilekleri normal görünümünden biraz daha farklı bir yapıya bürünerek geniş durur.

-Hastalığın ilerlemesi ile gelişmede geri kalma gözlenir ve emsallerine göre kısa kalma söz konusu olabilir.

– Göğüs kafesinde çökme ve ufak şişlikler meydana gelebilir.

– Yürürken bacaklarda hafif eğrilikler olduğu göze çarpar. Tüm bunlar kalsiyum yetersizliğine bağlı olarak meydana gelir.

– Raşitizm hastalığına yakalanmış bir bebeğin emeklemesi ve yürümesi yaşça emsallerine göre biraz daha geç gerçekleşir. Bunun sebebi ise kasların zayıflaması olarak görülür. Bu rahatsızlıkların birkaçı aynı anda rahatsızlık veriyorsa raşitizm hastalığı düşünebilir. Tüm bu rahatsızlıkların yanı sıra, geçirilmiş olan başka hastalıkların ya da genetik olarak raşitizm görülebilir.

Raşitizm Tedavisi Nasıldır?

D vitamini eksikliğinden meydana gelen raşitizm hastalığında, D vitamini eksikliğinin giderilmesiyle tedavi edilir. Fakat bu doktor gözetimi altında belirtilen dozlar halinde alınmalıdır. Çünkü fazla alınan D vitamini zehirlenmelere sebebiyet verebilir. Hatta dozaj daha çok aşılırsa ölümle sonuçlanma riski bulunmaktadır.

Genel olarak D vitamini ağız yoluyla alınmaktadır. Rahatsızlığın ilerlemesi durumuna göre kısa sürede yüksek doz ya da uzun sürede düşük doz olarak verilmektedir. Bunların yanı sıra kas içerisine de enjekte edildiği durumlar vardır. Eğer doktor kontrolünde gerek duyulursa kalsiyum ilavesi yapılmaktadır.

BAŞKA BİR KAYNAK:

Raşitizm Nedir? Kimlerde Görülür?

Raşitizm; ülkemizde en sık rastlanan kemik hastalıklarının başında gelmektedir. Bireyin D vitamini eksikliğiyle baş gösteren Raşitizm’de kemikler yeterli kalsiyumu ve fosforu dâhilinde barındıramadığından ötürü cereyan etmektedir. Kemiklerin gelişiminde çokça fazla öneme sahip olan Raşitizm hastalığı daha çok küçük yaşlardaki bireylerde görüldüğü gibi ülkemizde tedavisi de mümkündür. Sadece D vitamini ile sınırlı olmayan Raşitizm hastalığının nedenleri arasında farklı vitamin türlerinin de eksikliği önemli rol oynamaktadır. Ama temel taşın D vitamini olduğunun da altını çizmemiz gerekir.

Belirttiğimiz gibi tamamıyla vitamin eksikliğinden ötürü ortaya çıkan Raşitizm hastalığında bireyin yaşı büyük önem arz etmektedir. Süt çocuğu döneminde olan hastalardaki vitamin ihtiyacını anne sütü gerçek anlamda karşılamaktadır. Bundan ötürü küçük bireylerin Raşitizm sorunun halledebilmesi durumu çok daha fazla kuvvetli bir olgudur. Ama anne sütü haricinde beslenen bireylerdeki Raşitizm ihtiyacı Balık ve balık yağında da bulunmaktadır.

Hastalığın tedavisinde en önemli nokta hızlı tespittir. Hızlı tespit ile hastalığın tedavisinde çok daha fazla olumlu sonuç alabilmek tabi olarak mümkündür. Hızlı tespit içinde söz konusu belirtiler hastadan hastaya değişiklik göstermektedir. Yaşı küçük bireylerin gelişimi gerçekleştikçe Raşitizm’den ötürü kimi bölgeleri yeterli kadar gelişemeyebilir veya göğüs bölümündeki kemiklerde şişmeler veya çökmeler görülebilir. Daha ilerleyen yaşlardaki bireylerde de Raşitizm genetik olarak tespit edilebilir.

Ayrıca Raşitizm tespiti için Kemik filmi, kan tahlili, kan kalsiyum, fosfor ve ALP gibi yöntemlere de başvurulmaktadır. Raşitizm rahatsızlığı yaşayanların çevresindekilerde psikolojik anlamda çöküntü yaşayabilirler ama bu hastalığın tedavisi de göründüğü kadar zor olmayıp gerekli vitaminin yerine koyulmasıyla çözüm bulunabilir. Tabi önemli olan Raşitizm gibi bir hastalığı kapılmadan önce bu hastalıktan akıllıca korunmaktır. Bunun içinde gerekli önlemler vardır ve dikkate alınması muhakkak bir durumdur. Raşitizm önlemek için çocukların güneş ışığını görmesine izin vermek gerekir. Vücudu ve cildi gerektiğinde güneş ışınlarıyla temas etmelidir. Yalnızca anne sütüyle beslenen çocuklara da takviye D vitamini ağız yolundan verilmelidir. Anne süt haricinde besinler tüketen çocuklarında hazır mamalar yenmesi uzmanlarca önerilenlerin arasında gelmektedir.

Vitaminler hayatımızın her anlamında hele ki kemiklerimizin gelişmesinde büyük öneme sahiptir. Ve gerekli vitaminlerin çocuk yaşta alınması Raşitizm gibi benzeri hastalıklardan korunmasına yeterli olacaktır. D vitamininin çok daha önemli olduğunun da altını çizerken D vitamini içerisinde Tereyağı, süt, peynir, peynir gibi besinler gelmektedir. Bu besinlerin gerekli ölçüde tüketilmesiyle Raşitizm tehlikesi yarı yarıya düşer.

Raşitizm ergenlik çağını aşmış çocuklarda görülmez. Çünkü bu yaş platformuna dahil olan çocuklar yeterli kemik gelişimini tamamlamış olup devam edecek kemik gelişiminde Raşitizm tehlikesini atlatmış olur. Ve işte bundan ötürüde Raşitizm süt çocukları ve maksimum 4 yaşına kadarki çocuklarda sıklıkta görülmektedir.

Tedavi bakımından oldukça zenginliğine sahip olan Raşitizm hastalığı için ülkemizde başvurabileceğiniz çokça fazla hastane mevcuttur.

Raşitizm hastalığında güneş ışınlarının faydası epeyce fazladır. Bundan ötürü güneş ışını görmeyen bir çocukta Raşitizm tehlikesi epeyce fazla artabilir. Bu yüzden kış mevsimi Raşitizm hastalığının temel düşmanı olarak da söylenmektedir. Dolayısıyla kışın Raşitizm tehlikesi altında olma veya bu hastalığı yaşayan hastalara çok daha fazla dikkat etmek gerekir.