Selülit

Selülit Nedir?

Selülit günümüzde neredeyse bütün kadınların sorunu. Yaşı kaç olursa olsun, kilosu kaç olursa olsun, boyu kaç olursa olsun birçok kadının ortak derdi haline gelen selülitler, üst bacak bölgesi, kalçalar ve nadirde olsa göbek-mide bölümünde görülen portakal kabuğu görünümlü hastalıktır.

Selülitler, çoğu zaman ağrı vermese de kişiye estetik açıdan kötü bir görünüme büründürdüğü için psikolojik açıdan rahatsız eder ve kişinin kendine olan güveni azalır. Özellikle yaz mevsimi gelirken birçok kadını selülitlerinden kurtulmak için bir telaş alır. Zira deniz kenarında, havuz kenarında selülit dolu bacaklarla hiçbir kadın görünmek istemez.

Selülitler nasıl oluşuyor?

Kişinin vücudundaki yağ hücrelerinin, fazla gelen yağı depolamasıyla ve östrojen hormonunun da etkisiyle hücreler büyümeye başlar ve bunun sonucunda da kan dolaşımı yavaşlamaya başlar.  Bu durum vücudun normal şartlara nazaran daha fazla su tutmasına ve böylece de kan dolaşım hızının zayıflamasına sebep olur. Kan dolaşım hızının zayıflamayla birlikte, dokulara eskisine göre daha az oksijen ulaştırmaya başlar. Artık yavaş yavaş selülitler deri yüzeyinde portakal kabuğu görüntüsünü almaya başlar.

Selülit yalnızca kilolu bayanlarda ortaya çıkan bir sorun değil aslında. Tam tersine son derece zayıf kadınlarda bile yoğun derecede selülit görülebilir. Çünkü selülit kilo ile değil sağlıksız beslenme ve sporsuz yaşam tarzıyla ilgilidir. Bu yüzden selülitli bir hayat yaşamak istemiyorsanız bol bol spor, hiç olmazsa günde yarım saat yürüyüş yapın ve dengeli sağlıklı beslenin.

Selülit Oluşması Aşamaları Nelerdir?

Selülit, genelde 3 farklı aşamadan sonra meydana gelen patolojik bir sorundur.

Selülit oluşumunda birinci aşama;

Selülitlerin belirmeye başlamasındaki ilk basamak kan dolaşım bozukluğudur. Şayet sürekli oturarak masa başı çalıştığınız bir işiniz varsa, gün içinde çok az yürüyüş yapabiliyorsanız, hareketsiz bir yaşam tarzınız oluşmuş ise kan dolaşımınız son derece yavaş bir hal almıştır. Kan dolaşım hızınızın yavaşlaması ile ilk önce bacaklarınızdan başlayan selülit, ileriki dönemler de selülit kalçalarınıza, karnınıza ve sırt bölgenize kadar dağılabilir.

Selülit oluşumunda ikinci aşama;

Selülitin oluşumdaki ikinci basamak ise yağ dokusunun elastik özelliğini kaybetmesi ve etrafının fibröz bantlarla çevrilmesi, olması gereken boyuttan daha büyük bir hal alması ile meydana bir takım modüller çıkar ve deri üzerinde portakal kabuğu görüntüsü artık çok net görülür hale gelir.

Selülit oluşumunda üçüncü aşama;

Selülit oluşumda son evre olan üçüncü basamakta, patolojik süreç ilerler ve nodüller birbirine yapışır ve git gide daha büyük nodüller ortaya çıkar ve artık cilt üzerinde kapitone bir görünüm sergilerler.

Selülitin Kilo İle İlgisi Var Mıdır?

Toplum içersinde selülitler hakkında şöyle bir yanlış kanı vardır: selülit kilolu, şişman insanlar olur. Bu kanı tamamen yanlış bir kanıdır. Zira selülit şişman insanlarda olduğu gibi zayıf insanlarda da olur. Zira selülit kiloya bağlı bir durum değil sadece dengesiz ve sağlıksız beslenmeye bağlı bir durumdur. Yani zayıf olup da çok sağlıksız ve dengesiz beslenen, spor yapmayan birçok zayıf kadında da bol miktarda selülit olabilir.

Kişi ne kadar zayıf ve ya ne kadar şişman olursa olsun, selülitleri var ise en kaliteli en güvenilir selülit tedavisini de uygulatsa, sağlık bir beslenme sistemi olmadığı sürece, spor yapmadığı sürece mutlaka selülitleri tekrar çıkacaktır. Zira ister zayıf olsun ister kilolu olsun dengeli ve sağlıklı beslenmeyen her kadında selülit bol miktarda vardır.

Selülit Tedavisi için Mezoterapi

Mezoterapi bölgesel zayıflama, varis ve daha bir çok hastalığın, rahatsızlığın çözümü olduğu gibi selülit tedavisinde de son derece başarılar sonuçlar ortaya çıkarıyor.

Mezoterapi ile selülit tedavisinde kan dolaşımı hızlanıyor ve sorunlu bölgeye yağları eriten bir takım ilaçların olduğu bir karışım küçük iğneler vasıtasıyla kişinin cildine neredeyse sıfır acı ile enjekte ediliyor.

Selülitli bölgelere bu minik mezoterm iğneleri ile karışım enjekte edildikten sonra kan akımı ve lenfatik dolaşım hızlanmış ve düzene girmiş oluyor. Böylece yağ depozitleri çözülüyor ve hemen yağ hücreleri hızla yağları yakmaya başlıyor. Böylece ilk ortaderi tedavisi yani mezoterapi seansından itibaren, selülitlerde gözle görülür bir gerileme başlıyor.

Mezoterapi yöntemi ile selülitlerinize veda etmeniz için uygulanacak olan mezoterapi seans sayıları kişiden kişiye değişiyor. Bu seans sayısındaki farklıklılar kişideki selülitin yoğunluğu, selülitin dağıldığı alanın genişliği, yağlanma oranı etken olabiliyor.

Mezoterapi ile selülitlerden kurtulmak için ortalama gereken seans sayısı 5 ila 12 seans arası olabiliyor. Mezoterapi ile selülit tedavisi o kadar güzel sonuçlar veriyor ki 30 gün içinde etkilerini gördüğünüz mezoterapi sayesinde hem selülitlerinizden kurutulabiliyor hamda 30 gün içinde 2 beden kadar incelebiliyorsunuz.

Kafeinlerin Selülite Etkisi Var mı?

Genel itibariyle neredeyse dünyadaki tüm kadınların ortak sorunu olan selülitler, birden çok sebebe bağlı olarak oluşabilen, cilt üzerinde portakal kabuğu gibi görüntü bırakan bir tür hastalıktır türüdür.

Özellikle bayanlarda ani kilo alıp vermeler, genetik sebepler, gebelik dönemi, yaşlanma gibi sebeplerle ortaya çıkabilen selülitler farklı selülit tedavi yöntemleri ile tamamen yok edilemese de gözle görünmeyecek duruma getirebiliyor.

Selülite neden olan etkenler arasında en büyük pay nedense kafeine veriliyor. En ilginç olan ise kafeininin hakikaten gıda olarak tüketildiği durumlarda selülite neden olması ama dışarıdan masaj yapmak suretiyle cilde sürülmesi durumunda selülite çare olmasıdır. Gün içersinde kafein içeren sıvı ya da katı besinler tüketildiği zaman zaman içersinde direk selülit oluşumda etkisi var.

Bu sebeple günlük kafein tüketiminize çok dikkat etmeniz gerekiyor. Örneğin günde içeceğiniz 1 fincan Türk kahvesi ya da 1 fincan neskafe veya 1 porsiyon kafein içeren katı gıda tüketmeniz selülite yol açmazken bu porsiyonu ya da fincanı 2 ye çıkardığınız an selülitlere davetiye çıkarmış oluyorsunuz. Ancak dışarıdan selülitli bölgelere kafein içeren bazı krem veya yağları hatta yağlı cilde bildiğiniz Türk kahvesini dökerek masaj yapmanız halinde selülitleriniz belli bir süre sonra belirgin ölçüde azalıyor. Öyle ise püf nokta şu: kafeini içerden alırsanız selülit yapıyor dışarıdan masaj ile kullanırsanız selülitleri tedavi ediyor.