Verem Hastalığı (Tüberküloz) ve PPD

Verem Hastalığı (Tüberküloz) Nedir Hakkında Geniş Detaylı Bilgi

Verem, mycobacterium tuberculosis(Koch basili) diye tabir edilen bir bakterinin sebep olduğu bulaşıcı ve iltihaplı bir hastalıktır. Diğer bir adı ise tüberkülozdur. Verem hastalığının etkenini 1882 senesinde Robert Koch ismindeki alman bilim adamı bulmuştur. Verem hastalığı genelde akciğerlerde meydana gelebildiği gibi ender de olsa diğer organlarda da görülebilir. Çoğunlukla akciğer veremi olarak tanımlanır. Bu bakteri vücuda girdikten sonra, anında hastalık meydana gelmeyebilir. Vücut direncinin düşmesi gibi bazı nedenlerden dolayı bu bakteri bir süre sonra vereme sebep olabilir.

Verem hastalığı, hala bütün dünyada tıbbi ve ekonomik açıdan yetersiz imkanların olduğu bölgelerdeki insanlar arasındaki başlıca ölüm sebebidir. Vereme sebep olan bu bakterinin, dünyada 1.7 milyar insanın vücudunda olduğu ve her yıl 3 milyon insanın bu sebeple öldüğü tahmin edilmektedir. Zira her yıl 10 milyon kadar insanın verem hastası olduğu belirlenmiştir.

VEREM BULAŞICI MIDIR NASIL BULAŞIR?

Verem hastalığı, çoğunlukla solunum yoluyla bulaşan tipik bir hastalıktır. Bu sebeple verem mikrobu da genelde akciğere yerleşir. Vücut savunmasız kaldığında, bakteri akciğerlere yerleştiğinde buralarda yaralar meydana gelebilir. Bu esnada bakteri çoğalmaya devam etmektedir. Kişi nefes alırken, hapşırırken, öksürürken vereme sebep olan bakteriler dış ortama geçebilir. Dış ortamdaki kişiler kapalı alandaysa bu bakterileri kaparak, nefes alma yoluyla akciğerlerine bakteriler yerleşir. Bu şekilde verem kişiden kişiye bulaşmış olur. Kişinin bağışıklık sistemi zayıfsa, verem hastalığı hemen meydana gelir. Hastalığın ilerlemesi ile kişinin attığı balgamda verem mikrobu görülür. Verem hastalığının bulaşma sebeplerinden biri de pastörize edilmemiş sütleri tüketenlerde görülür.

VEREM HASTASINDA GÖRÜLEN BELİRTİLER NELERDİR?

Verem hastalığının belirtileri, kendine has tipik belirtiler değildir. Çoğu akciğer hastalıklarında görülen belirtiler ile verem hastalığında görülen belirtiler paraleldir. Verem hastalığının en belirgin, en dikkat çeken belirtisi kuru öksürük nöbetleridir. Kişi öksürürken balgam atmaya başlayabilir. Balgam çıkarmak ve kanlı balgam verem hastalığının kronikleşmiş olduğunun göstergesidir. Bunun yanında hızla kilo kaybı, iştahsızlık, sık sık öksürük, gece uykudan aşırı terleme ile uyanma, nefes darlığı, solunum güçlüğü yüksek ateş verem hastalığının belirtileri arasındadır.

VEREM HASTALIĞINDA KİMLER RİSK ALTINDA?

Verem hastalığı, sağlık koşulları yetersiz, sağlıksız beslenen kişilerde daha çok görülür. Bunun yanında kan grubu AB olanlarda, kan grubu 0 olanlara nazaran daha çok verem riski altındadırlar. Çok fazla alkol tüketen kişilerde verem riski, alkol kullanmayanlara göre 10 kat daha fazladır. Bunun yanında şeker hastalığı olan kişiler, stresli bir yaşam tarzı olan kişiler, kanser hastası olan kişiler verem hastalığına daha kolay yakalanabilirler.

VEREM HASTALIĞI NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Verem hastalığında bazı belirtiler, şikayetler iki haftadan fazla sürüyorsa, doktorun yapacağı ilk muayenenin ardından yapılan tetkiklerde, balgamın incelenmesinde ortaya çıkabilir. Bunun yanında akciğer grafisi çekilebilir. Kan tahlilleri, mide suyunun incelenmesi de verem teşhisinde etkili bir yöntemdir.

VEREM HASTALIĞI TEDAVİSİ

Verem hastalığının tedavisinde, doktorunuz size ilaç tedavisi uygulayacaktır. Bunun yanında bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirecek beslenme düzeni belirlenir. Özellikle gün içinde C vitamini almanızı ve bol bol dinlenmenizi tavsiye eder. Hayatınızın bundan sonrasını düzenli ve sağlıklı besinlerin yer aldığı beslenme sistemi öğütlenecektir. Yaşadığı mekanın temiz tutulması ve mikroplardan uzak durması tavsiye edilecektir.

VEREMDEN KORUNMA YOLLARI NELERDİR?

Verem hastalığından korunmak için en iyi yöntem verem aşısıdır. Verem aşısı 2 aylıkken ve 7 yaşındayken yapılır. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirecek, sağlıklı bir beslenme düzeni, temizliğe önem verilmesi, alkol, sigaradan uzak durmak, bol bol C vitamini tüketmek, verem hastalığından kurtulmak adına faydalı olacaktır.

PPD Nedir?

PPD tüberküloz mikrobunun kişide var olup olmadığını anlamaya yarayan bir ölçümdür. Test sol kolun ön kısmında deri altına PPD solüsyonu yapılır. Altı veya on milimetrelik bir kabarcık oluşur ve iki veya üç gün sonra tekrar ölçüm yapılır. Amaç enjekte edilen tüberkülin maddesinin sağlam deri üzerinde ne etki yaptığını görmektir. Bu test mantoux testidir. On dört yaşının altında olan çocuklarda bu test yerine test-ine adı verilen yöntem kullanılır. Tek kullanımlık iğne tüberkülin maddesine batırılıp sonra çocuğun derisine batırılır ki bu test için çocuklara yeterli bir dozdur. PPD bakteriden elde edilen bir üründür ve vücuttaki antikorları harekete geçirmeye yarar.

Vereme karşı tüm bağışıklık sistemi tüberkülin maddesi ile harekete geçer. Amaç PPD deriye verildikten sonra tüberkülin maddesine karşı üretilmiş bir antikorun bulunup bulunmadığını anlamaktır. Hastalığın gelişmesi ile ilgisi yoktur. Koruyucu bir aşı değildir. Uygulandığında antikorlar tepki verirler fakat kalıcı bir tepki değildir ve antikor üretimi yapılmaz.