Rahim Ağzı Kanseri

Rahim ağzı kanseri, rahim kanserinden sonra en çok görülen 2. jinekolojik kanser türüdür. Rahim ağzı kanseri pap smear’ın yaygınlaşmasıyla sıklığını kaybetmiştir. 25-35 yaşları arasında anormal bir şekilde hücre büyümesi olur. Bunlar öncük kanser hücreleridir. Bu hücreler zaman geçtikçe rahim ağzında kansere neden olurlar.

Rahim ağzı kanserinin belirtileri

Bakıldığında rahim ağzı kanserinin belirtilerinin çok belirgin olmadığı görülmektedir. Hastalığın ilerlemesiyle semptomlar kendilerini göstermeye başlar. Bunlar; regl arası, menopoz dönemi ve cinsel ilişki sonrasında meydana gelen yoğun kanamalar, cinsel ilişkinin ağrılı olması, akıntının artması ve kasıklarda hissedilen ağrılardır. Bu semptomlar oluşmadan önce aslında düzenli bir şekilde doktora gitmenin faydası büyüktür. Aktif cinsel yaşama sahip 21 yaşından itibaren her bayanın yılda bir kez muayeneye gitmesi ve pap smear aldırması yararına olacaktır. Çıkan sonuçlarda pap smear testi şüpheli görülürse rahim ağzı kolposkopi adı verilen bir büyüteç yardımıyla incelenir. Hatta biyopsi bile gerekebilir. Biyopsi sonucu kanser öncüsü bir değişiklik görülürse, LEEp tekniğiyle doku alınabilir ya da lazer tedavisi ve kriyoterapi yardımıyla ortadan kaldırılabilir.

Rahim Ağzı Kanseri Belirtileri

Rahim ağzı kanserinin nedenleri Nelerdir

Monopoli yani çok eşli yaşam, cinsel hayata 20 yaşından önce başlama, çeşitli enfeksiyonlar, doğum sayısının fazla olması, düşük sosyoekonomik yaşama sahip olma, sigara tüketimi, A ve C vitamini yeteri kadar almama, sünnet olmamış biriyle cinsel yaşamı sürdürme, bağışıklık sisteminin kötü olması gibi nedenlerle rahim ağzı kanseri görülmesi muhtemeldir.

Rahim ağzı kanserinin vitamin kullanımıyla ilişkisi

Rahim ağzı kanseri riski sigara kullanımıyla artar. Sadece aktif içiciler değildir risk grubunda olan. Pasif içicilerde büyük bir tehlike altındadır. Hatta aktif içicilere göre yaklaşık 3 kat daha riske sahiptir. Peki, besinlerin kanser riski üzerindeki etkileri nelerdir? Bu konuda birçok araştırma olduğunu söyleyebiliriz. Yapılan araştırmalar sonucu karoten, C ve E vitamini ve folik asitli besinler tüketen kadınlarda rahim ağzı kanserinin tüketmeyenlere nazaran daha az görüldüğü bulgusuna varılmıştır.

Rahim ağzı kanserinin klinik semptomları

Rahim ağzı kanserinin erken evresinde bulgular kendini belli etmez. Erken teşhis için, yılda bir kez test yapılıp, pap smear aldırılmalıdır. Jinekolojik muayene önem taşımaktadır. Rahim ağzı kanseri ileri evrede bulgularını gösterir. Bunlar; regl dönemi dışında görülen kanama, kanamaların fazla olması, vajinada akıntının fazla olması, ilişki sonrası kanama, kasık ağrıları, kilo kaybı ve kansızlıktır.

Pap smear testi nedir ve nasıl uygulanır?

Pap smear testi bir çeşit tarama testidir. Rahim ağzındaki kanser ölçüsü lezyonlarını belirlemek üzere kullanılır. Jinekolojik muayenenin ardından, hücre sürüntüsü alınıp, patolojide incelenir. Bu test ilk olarak 18 yaşında veya aktif cinsel yaşamaya başlandığında yapılır. Bu testin her yıl 1 kez düzenli olarak yapılması gereklidir.

Rahmin operasyonla alınması ameliyatı olan histerektomi ile beraber rahim ağzı alınmış olan kadınların vajinal kanser olup olmadıkları pap smear testiyle ortaya çıkabilir. Rahmi ve rahim ağzı alınmış kadınların pap smear testleri şüpheli görülürse, bu testin 2 yılda bir gibi süreyle tekrarlanması gerekmektedir. Bağışıklık sistemi kötü olan, organ nakli geçiren ya da kemoterapi görmüş kadınların 6 ayda bir mutlaka pap smear testi yaptırmaları yararlı olacaktır.

Rahim ağzı kanseri hızlı bir şekilde ilerleyebilmektedir. Bu yüzden erken evrede teşhis edilmesi için bütün kadınların jinekolojik muayene ve pap smear testini yaptırmaları gerekir. Bu muayene düzenli bir şekilde olup yılda bir defa gerçekleşmesi önemlidir. Hastalığın bulgu verdiği dönem hastalık muhtemelen ileri evrededir. Çünkü erken evrede bulgu vermez çoğunlukla. Jinekolojik muayene ve patoloji için alınan örneklerle kanser incelemesi yapılır. Rahim ağzı kanserinin tanısı için şunlar yapılmalıdır:

Tıbbi geçmiş ve fiziksel muayene: Öncelikle kişiye kişisel ve aile ile ilgili sorular sorulur. Bu sorular risk faktörünü belirlemede yardımcı olur. Ayrıntılı fiziksel muayene yapılır. Sağlık durumu değerlendirilir. Ardından jinekolojik muayeneye geçilerek değerlendirme süreci tamamlanır.

Sistoskopi, proktoskopi ve genel anesteziyle yapılan muayene: Sistoskopiyle, bir tüp yardımıyla idrar yollarının sonundan mesaneye girilir. Bu yöntem mesane kanserinin riskini belirlemek için kullanılır. Şüpheli görülen kısımlar biyopsiyle alınıp, patolojiye yollanır. Sistoskopi, lokal anestezi altında yapılabileceği gibi, bazı hastalar için genel anestezi kullanılabilir.

Rektoskopi: kalın bağırsağın sonunda girilir ve kanser olup olmadığı konusunda araştırma yapılır.

Biyopsi: Kanser riski olan alandan kesinin alınmasıdır. Alınan parça patolojiye yollanıp kanser taraması yapılır.

Rahim ağzı kanseri tespit edildikten sonra uygulanan tedavi yöntemi, lezyonun derecesine, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna göre farklılık gösterir. Rahim ağzı kanseri erken evredeyse rahim ağzı ya da rahim alınarak sonuç elde edilebilir, ancak eğer ileri evredeyse büyük ameliyatların yanı sıra radyoterapi de gerekebilir.

Rahim kanserinin evresine göre, ameliyat, kemoterapi ya da radyoterapi yapılır. Bu kanser türü hamilelik döneminde de görülebilir. Ancak, bu oran çok büyük değildir. Böyle bir durum oluştuğunda kanserin derecesi ve evresine göre hamileliğe devam edilip edilemeyeceği tespit edilir. Gebelik dönemine son verilip tedaviye başlanabilir.

Rahim ağzı kanseri tedavisi

Tedavinin amacı, tümörleri tamamen yok etmektir. Tedavinin türünün belirlenebilmesi için tümörün büyüklüğü, yeri ve dağılımın belirlenmesi gerekir. Bu bilgiler ışığında, bir takım halinde çalışmalar başlar. Bu takım içinde jinekolog, radyoterapist, onkolog ve anestezi uzmanı beraber çalışır. Tedavi yöntemi kararlaştırılıp, hastanın iyileşmesi için büyük çaba sarf edilir.

Kanserin evresi ve hangi risk faktörlerine sahip olduğu tedavi için büyük önem taşır. Hastanın genel sağlık durumu ve yaşamında da bakmak gerekir. Tıbbi yönden olumsuz bir şey yoksa hastanın hamile kalma isteğine bakılır. Ancak bu durumun doktora danışılması ve onun fikirlerinin alınması da gerekmektedir.

Tedavi yöntemlerinde daha önce hastalığın evresine bakıldığına değinmiştik. Bu tedavide, genel sağlık durumu iyi olan ve küçük bir tümöre sahip kadınlara birinci derece tedavi yöntemi uygulanır ki bunda wertheim ameliyatı sıklıkla tercih edilir.

Kanserin ileri evresinde olan kadınlar için tedavi yöntemi erken evredeki kadınlara oranla değişiklik gösterir. Bu durumdaki hastalar radyoterapi uygulanır. Bu tedavi kemoterapiyle birleştirilebilir. Buna da radyokemoterapi denir.

Rahim ağzı kanserinden korunma yolları

Rahim ağzı kanserine sebep olanlardan faktörlerden biri cinsel ilişkidir. Bu kanseri önlemek için cinsel ilişkide bulaşan enfeksiyonları engellemek gerekir. Aktif bir cinsel yaşama sahip olan kadınların kontrollerini düzenli bir şekilde yaptırmaları bu kanseri önlemenin en önemli yoludur. Yılda bir kez yapılacak jinekolojik muayene ve pap smear testiyle bu kanserin önüne geçilebilir. Bir de risk grubunda bulunan kadınların yılda bir düzenli olarak yapılması gereken pap smear testini 6 ayda bir yapmaları yararlarına olacaktır.

ETİKETLER:
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
  1. hande dedi ki:

    merhaba benım sıze 1 sorum olacak kayınvaldem 60 yaşında rahim ağzı kanserine yakalandı amelıyat olup temizlediler ama amelıyatı olalı 1 ay olcak günden güne kötüleşiyor ağrısı var ateş basıyor midesi sürekli ağrıyor tansiyonu düşük hep sizce normalmı yoksa yaşama şansı azmıdır?