Lohusalık Dönemi

 

LOHUSALIK DÖNEMİ

Lohusalık Dönemi ve Problemleri

Lohusalık; doğum sonrası 6. Haftanın sonunda hamileliğin kadınlarda gerçekleştirdiği fizyolojik ile psikolojik değişmelerin hamilelik öncesi durumuna dönmesidir. Bu değişimde her organın ve vücut sisteminin düzelme süreci birbirinden ayrı vakit alır. Halk dilinde “Lohusanın mezarı 40 gün açık kalır” deyişi oldukça bilinen bir sözdür. Bu cümle gerçeğin ta kendisidir. Sebebi ise doğumda ve loğusa döneminde meydana gelen rahatsızlıklar yaşamı tehlikeye atacak kadar büyük de olabilir.   

                       Lohusalık üç evreden oluşur;

1) Çok erken lohusalık: Çok erken lohusalık dönemi doğum sonraki devam eden ilk 24 saati ifade eder

2) Erken lohusalık: Erken lohusalık dönemin doğum sonrasında ki ilk 1 haftayı ifade eder.

3) Geç lohusalık: Geç lohusalık evresi ise bu süreçlerden geri kalan süreyi ifade eder

Üreme organı 1,5 ayda eski haline gelir, emzikli olmayan annelerin çoğunluğunda   bu sürecin bitiminde regl kanamaları gelmeye başlamaktadır. Emzikli olan annelerde ise bu sürecin normale dönmesi 6 ay sürebilir ya da zamanı biraz daha uzun olabilir. Doğum gerçekleştikten  sonra ilk dikkat çeken değişim rahmin eskisi gibi olası, yeniden ufalmasıdır.

Lohusalık Dönemi

 

Rahim involüsyonu

Rahim involüsyonu;  Rahmin doğum gerçekleştikten sonra hamilelikten önceki haline dönmesine verilmiş addır.

 Hamilelik döneminde rahim ağırlığı neredeyse 20 kat büyümektedir, fakat doğum gerçekleşince süratli bir şekilde küçülür. Bebeğin doğumundan sonraki 20.hamilelik haftasında da eski haline döner. Bu evredeki ağırlığı hemen, hemen 1 kilogram, ilk haftanın sonu hamileliğin 12. Haftasındaki olan büyüklüğe dönmüş olan rahim hacmi 1,5 ay içerisinde hamilelikten önceki halini alır. Vücutta hacim olarak rahim kadar büyüyüp ve sonrasında da eski haline dönerek küçülmekte olan başka bir organımız bulunmamaktadır. Rahim bu özelliği ile bilim dünyasını günümüzde bile şaşkına çevirmekte ve hala bilimsel olarak tam anlamıyla açıklanamamıştır. Doğumunun gerçekleşmesinden sonra rahimdeki kasılmaların şiddeti doğum anındaki şiddetinden daha da çoktur ve buna “takip etmekte olan ağrı” denilir. Adı geçen ağrı bir kaç gün daha sürer. Önceden de doğum yapmış olanlarda ise daha çok hissedilmektedir. Başlangıçtaki 12 saat içerisinde sıklığı daha çok olup, ilerleyen saatlerde sıklık ve şiddetinde azalmalar görülür. Genellikle Loğusa kadının bebek emzirdiği sırada, beyinin uyarılmasıyla salgılanmakta olan “oksitin” isimli hormon yüzünden rahimde kasılma oluştuğu için kasıklarda ve karında ağrılar ortaya çıkar. Doğum sırasında plasentanın ayrılışının ardından, plasentanın uterusa yapışık bulunduğu alanda yarı yarıya küçülme olur. Küçülmenin sonucunda ise açıkta bulunmakta olan damarların uçlarının kapanması ile kanamalar azalmaktadır. Rahmin içyapısını kaplayan “endometrium” isimli zar tabakası ise 3 hafta içerisinde normal haline dönerken, 1,5 ay içerisinde de plasentanın bulunduğu bölge iyileşmektedir. İyileşmenin tamamen bitmediği zaman içerisinde kanama gerçekleşebilir.

 

 

Doğum Sonrası Vajinal Akıntılar

Doğum ardından rahmin içerisinden gelmekte olan akıntı “löşi” diye adlandırılır.   

 Bu akıntılar üç aşamada meydana gelmektedir.                                                                                                           

Löşi rubra; Gelen ilk taze kırmızı kandır. İçerisinde doku parçaları ve kan bulunur.                                                            

 Löşi seroza; Akıntının 1 – 2 gün içerisinde miktarında azalma, renginde açılmanın görüldüğü şeklidir.    

 Löşi alba 15 gün sonra koyu kıvamda, açık renkte olarak gelen akıntıdır.

Doğumun gerçekleşmesinden sonra bir ay içerisinde vajinal akıntıların tümü kesilir. Akıntı sırasında enfeksiyon riski yüksek olduğu için temizliğe ve hijyene çok özen gösterilmelidir.

Doğum sonrasında Serviks (rahim ağzı), vajen ve diğer değişiklikler

Doğum anında yaklaşık 10 cm açılarak ince bir kâğıt gibi olan serviks’ deki( rahim ağzı) açılma yedi günün sonunda hemen, hemen 1 cm düşer. Normal doğum yapanlarda Rahim ağzı eskisi gibi yuvarlak olmayıp yassı bir şekil alıp doğum yapmamış olanlardan ayrılmaktadır. Rahim ağzındaki iyileşmede 1,5 ay içerisinde gerçekleşir. Doğumda fazlaca zorlanmakta ve esnemekte olan vajinanın dokusunda iyileşmeler başlar.3 hafta sonunda eski halini alır fakat kesinlikle doğumdan önceki gerginliği olmaz. Hamilelik süresince genişleyerek esneyen karın bölgesi kasları ile pelvik kaslarda 1,5 ay sonuna doğru eski haline dönmüş olur.

LOHUSALIK PROBLEMLERİ

Doğum sonrasında mühim ve acil rahatsızlıklar görülebilir. Bu sebeptendir ki lohusanın ilk 24 saati çok önemlidir ve gözetim altında tutulmaları gerekmektedir. Sık, sık tansiyonları ölçülüp, kanamaları kontrol edilmelidir.

Kanama;

Erken lohusalıkta komplikasyonlardan en önemlisi kanamadır Normal doğum gerçekleştikten sonra 500 mililitreyi aşan kanamanın oluşması normal olarak kabul edilmez, anormal bir durumdur. Bunun en mühim ve ciddi sebebi “atoni” olarak bilinir. Atoni doğum sonrasında rahimin kasılma yapmaması ve bunun sonucunda da damarların kapanamamasıdır. Çok önemli ve hayati tehlike içeren bir durumdur, kısa sürede çok fazla kanama ortaya çıkabilir. Sağlıklı koşullarda gerçekleşmeyen doğumda atoni ortaya çıkarsa hemen ameliyat yapılabilecek ortam yok ise anneyi kaybetme riski çok yüksektir ve bunun içindir ki ev ortamında gerçekleşen doğum büyük tehlike taşımaktadır. Tedavi sırasında öncelikle el ile rahme masaj yapılır ve rahmin kasılmalarını sağlayacak ilaçlar damar yolundan verilmelidir. Yinede tedaviye cevap alınmazsa acil olarak ameliyat edilmelidir.

Emboli;

Amniyon mayii embolisi annenin hayatını tehlikeye atan bir diğer durumdur. Bu sırada görülen bebeğin amniyo sıvısının annenin kan dolaşımına geçmesiyle akciğer, beyin gibi önemli organların damar yollarında tıkanıklık yapmasıyla, annenin yaşamını yitirmesine yol açmasıdır. Bu durumun tanısını koymak ve tedavisini yapmak çok zordur. Amniyon mayii embolisi en mühim anneleri kaybetme sebebidir.

Enfeksiyonlar;

“Lohusalık humması” diye bilinen vaziyet doğum gerçekleştikten sonraki 24 saat sonrasında meydana gelen yüksek ateştir. Lohusalık hummasının en sık görülen nedenleri, üreme, idrar yolu ve meme enfeksiyonu, doğumun uzaması ve erken açılan zarlar enfeksiyon tehlikesini çoğaltmaktadır. Rahim içinin iltihaplanması”(endometrit)” çok sık karşılaşılan enfeksiyondur. Çoğunlukla 3 gün meydana çıkıp, 40 derece ateş ve kötü kokulu löşi oluşur. Karın boşluğuna kadar ilerleyebilir. Muayene sırasında rahim çok hassas ve ağrı olur. Enfeksiyon kan yolu ile yayılırsa hayati tehlike meydana gelir. Tedavi sırasında yatarak dinlenme, bol sıvı alımı ve antibiyotik ilaç kullanmak gereklidir.

İdrar Yolları Enfeksiyonu; %5 ‘lik vakanın idrar yapılırken yanma, kasıkta ve belde ağrı, ateşlenme şeklinde yaptığı şikâyetler sonucunda idrar yolu enfeksiyonu (İYE)  olduğu ortaya çıkmaktadır. Birkaç gün içerisinde belirti gösterir, vajinada oluşan yanma İYE tehlikesini çoğaltır ve tedavisi için antibiyotik alınması gerekir. Hamilelikten önce de görülen hastalıklar loğusa dönemin süresinde negatif olarak etki görebilir. Bu yüzdendir ki loğusa bu dönemde çok dikkatli davranmalıdır.

PERİNE BAKIMI NEDİR?

Normal doğum sırasında kontrol dışı yırtılmaların oluşmaması için doktorun gerçekleştirdiği kesiye verilen isim “epizyotomi” denir. Vajinanın giriş bölgesi ile makat arasındaki bölüme “Perine bölgesi” denir ve doğum sırasında, doğum sonrasında büyük bir önem taşır.

Doğum sonrasında perine’ nin bakımı, epizyomi bölgesinin daha rahat iyileşip enfeksiyon almamasını sağlamak sebebiyle yapılacak olan bakım 1 ile 3 hafta arasında devam eder.

Perinede probleme belirtileri,

Şişlik ve ağrı sıklıkla karşılaşılmakta olan sorundur. Doğum esnasında bebeğin baş bölgesinin sıkıştırma yapmasıyla perine ile vajenin çevresinde ödem meydana gelir, doğum sırasında epizyomi (vajene kesisi) yapılsa da vajinada farkına varılmamış yırtılma ve sıyrık meydana gelebilir. Yırtılmalar farkına varılıp dikilmezse kanayarak enfeksiyon alabilir. Kanamalar dışarıya olmayıp dokularda birikme yaparsa vajina bölgesinde sertlik hissi ve bununla birlikte kuvvetli ağrı yapabilir. Bu durumlarda şüphelenilmesi gereken “hematom” (iç kanama)’ dur. Doğumu gerçekleştirmek için yapılan ıkınmalar sırasında makatın çevresinde hemoroidler meydana gelebilir. Bunlar oturma sırasında ağrı yapabilir vede kanamalar yapabilir. Oturma banyoları ve ilaç tedavisinde sonuş alınamayan hemoroidlere cerrahi müdahele yapılabilir.

Perine bakımında yapılması gerekenler;

Doğum sonrası kanama ve ağrıyı azaltabilmek için perine çevresine buz kompresi ya da oturma banyosu ara, ara gereklidir. Ağrılar içinse doktor tarafından tavsiye edilen ağrı giderici ilaçları kullanmalıdır. Gaita yumuşatıcı ilaçlar kullanarak kabızlık ile hemoroid sorunu olanların zorlanmayı engellenmesi gerekmektedir. Bölgenin temizliği çok önemlidir ve bunun için en gerekli olan temiz sudur. Fakat bununla birlikte genellikle antiseptik madde ihtiva eden solüsyonlarda kullanılabilir. Aynı zamanda da akıntılar ve kanamalara ped kullanımı hijyen bakımından önem taşır. Doğum sonrası normalin üzerinde ve pıhtılı taze kanamalar gerçekleşirse kesinlikle doktora başvurulmalıdır.

 

Ayrıca aşağıdaki önlemlerinde alınması gerekmektedir;          

Perine bölgesinin kuru tutulmasına özen göstermek, hijyenik petleri sık, sık değiştirmek, Vajinadaki akıntıyı ve kanama durumunu kontrol etmek gerekir. Bölgede şiddetli ağrı ya da gerilme hissettiğiniz anda kesinlikle doktora başvurunuz. Tuvaletlerden sonra birkaç dakika temiz su ya da antiseptikli solüsyon yardımı ile temizleyiniz. Bu sırada temizlik işleminin arka taraftan öne şeklinde olmayıp, önden taraftan arkaya şeklinde yapılması önemlidir. Tuvalette iken bu bölgenin gaitayla buluşması önlenmelidir. Evde bolca hijyenik pedler, temizlik malzemeleri ve ağrı kesici bulunmalıdır. Bölgeye uygulanacak olan buz kopresi ödemi ve ufak hemotomların sebep olduğu ağrıyı hafifletir.

Eldivenin içerisine su duldurarak buzdolabının buzluğunda dondurarak buz kalıplarınızı hazırlayabilirsiniz. Hazırladığınız kalıpları temiz ve yumuşak bir beze sarıp perine bölgesine uygulayınız. Gün aşırı 20 dakikalık kürler şeklinde uygulanması önerilir. Ilık ya da sıcak suya oturma banyosu perine bölgesi için önerilir.

Kanama miktarınızda artış varsa, kanama koyu kırmızı renk aldıysa, kötü koku oluştuysa, ateşlenirseniz, karın bölgesinde ağrı meydana gelirse mutlaka doktorunuza başvurunuz.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.