Yara dondurma Kriyoterapi

Kriyoterapi Yara Dondurma Nedir?

Yara dondurmanın bir diğer adı kriyoterapidir. Kriyoterapi de normal olmayan dokular dondurulur. Bu sayede bu alanda tahrip uygulanmış olur. Genel olarak prob adı verilen bir cihaz ile rahim ağzından girilmektedir. Probun içinden gaz verilerek ortamdaki ısı çekilmek amaçlanır. Bu nedenle Probun ucu ısı kaybına uğradığından soğuma yapar. Probun ucu eksi doksan dereceye kadar soğumaktadır. Probun ucu dokuyla temas halindedir. Bu soğukluğa dayanamayarak dokuda donma işlemi gerçekleşir.

Dondurma işlemi için sıvı nitrojen ve karbondioksit uygundur. İşlem çok kısa sürmektedir. On beş dakika içerisinden ortalama bir iki defa yara dondurma işlemi yapılabilmektedir. Kriyoterapi işlemi rahim ağzında gerçekleşen anormallikler de kullanılmaktadır. Rahim ağzında zaman içerisinde farklı nedenlerden ötürü yaralar oluşabilmektedir. Bu yaraların giderilmesinde Kriyoterapi işlemi uygulanmaktadır. Kriyoterapi uygulanmadan önce PAP smear denilen uygulama yapılmalıdır. Probundan taşan donma alanlarındaki sıcaklık eksi yirmi derece gibidir ve hücre ölümünde bir etki sağlamaz.

Aynı zamanda bu taşan alanlar kadar da prob derinlemesine işlem yapar. Rahim ağzında oluşan bu yaralar özellikle incelenmelidir. Bu yaralara uygun bir prob ucu seçilmelidir. CINI adındaki erken dönem yaralarında iyi sonuçlar alınmıştır. Unutulmamalıdır ki var olan lezyonun etrafındaki beş milimetrelik alanında dondurma işleminden etkilenmesi gerekmektedir. Dondurma işlemini tekrarlamak ve hızlı donup yavaş çözülen dondurma işlemleri her zaman daha iyi sonuçlar ortaya çıkartmaktadır.

Kriyoterapi Yara Dondurma Uygulaması Hangi Durumlarda Yapılmaz?

Servikal kanala doğru ilerlemiş yaralarda bu işlem uygulanmamaktadır. Hamile olan kadınlarda dondurma işlemi uygulanmaz. Prob alanının yetmeyeceği kadar büyüklükte olan yaralarda Kriyoterapi uygulaması yapılmamaktadır. Servikal alanda var olan bir enfeksiyon söz konusu ise dondurma işlemi uygulanmamaktadır. Sürekli olarak tekrarlamış olan yaralara aynı zamanda CIN3 aşamasında ve kanser oluşumu söz konusu ise Kriyoterapi uygulaması yapılmamaktadır.

 

Kriyoterapi

Kriyoterapi Yara Dondurma Uygulamasının Kişiye Sağladığı Kazançlar:

Kriyoterapide ciddi anlamda yaralanmalar veya herhangi bir sorun yaşanmamaktadır. Kanama gibi bir risk çok az ve nadir olur. Fakat bir sorun yaratmaz. Poliklinik ortamında rahatlıkla yapılabildiği gibi pahalı olmayan bir uygulamadır. Anestezi ile uygulanmayacak kadar basit ve kolay bir yöntemdir. Anestezi olmadığı için de günlük hayatta her hangi bir değişiklik gerektirmez. Rahim ağzında yapılan bu işlem kısırlık tehlikesini düşündürür. Fakat üreme sistemi ile ilgisi yoktur.

Kriyoterapi Yara Dondurma Uygulamasındaki İstenmeyen Sonuçlar:

Uygulama sonrasındaki günlerde sürekli bir akıntı hali olabilir. Rahim ağzı kapanabilir ki bu durumda smear testini yapmak biraz zorlaşabilir. İşlem sırasında adet sancılarını aratmayan ağrılar duyulabilir. Tüm bunların yanında istenilen sonuç alınamayabilir ve oluşan yaralarda iyileşme olmayabilir.

Kriyoterapi Yara Dondurma Uygulaması Anında Hissedilen Ağrı:

Rahim ağzına yapılan bu uygulama alanında sinirler bulunmamaktadır. Bu nedenle pek fazla bir ağrı hissedilmez. Fakat adet sancısını andıran krampları duymak mümkündür. Bu kramplar ortalama en fazla iki dakika kadar sürmektedir ve basit ağrı kesiciler yardımı ile çok rahat kontrol altına alınabilmektedir. Vajina içinde soğukluk hissi yaşanabilir fakat bu da geçici bir özelliğe sahiptir. İşlem jinekolojik muayene masasında yapılmaktadır. Spekulum yerleştirildikten sonra uygulamaya başlanır.

Kriyoterapi Yara Dondurma Uygulaması Anında Oluşabilecek Sorunlar:

Prob işlem sırasında vajinaya değebilir. Bu da ağrıya neden olan bir durumdur. Nadir olsa da bazen hastalarda tansiyon düşüklüğüne bağlı olarak bayılma görülebilir. Bu da regal refleksten dolayı kaynaklanmaktadır.

Kriyoterapi Yara Dondurma Uygulaması Sonrasındaki Dönem:

Kriyoterapi uygulamasından sonraki haftalarda akıntı sıklıkla görülmektedir. Bu akıntının içinde ölü hücreler bulunmaktadır. Enfeksiyona açık olunan bu dönemde cinsel ilişki yaşanmamalıdır. Aynı zamanda tampon kullanmak veya havuz benzeri suyu değiştirilmeyen alanlarda bulunmak sakıncalıdır. Vajinal duş bile enfeksiyon riskini üst sınırlara çıkartmaktadır. İşlemden ortalama üç ay kadar sonra tekrardan bir PAP smear testi uygulanmalıdır. Testte herhangi bir sorun olmazsa ve test temiz çıkarsa kriyoterapi uygulaması sonrasındaki 2 yıl boyunca her altı ayda bir smear testi tekrardan yapılmalıdır. Çünkü tekrardan oluşacak olan yaralar iki yıl içinde peyda olacaktır. Fakat test temiz çıkmazsa biyopsi ve LEEP uygulamaları yapılmalıdır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.