Kabızlık

Kabızlık tek bir tanıma sığdırılabilecek bir hastalık değildir aslında. Kabızlık, halk dilinde büyük abdestin değişmesiyle meydana gelen sağlık problemidir. Ayrıca tedavi gerektiren önemli hastalıklardan biridir. İnsanların gerekli miktarda büyük abdest yapamamaları, karındaki şişkinlik hisleri, onları kabız oldukları düşüncesine iter. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, büyük abdestin miktarı ve sıklığı kişiden kişiye değişmektedir. Tuvalet alışkanlığı, cinsiyet, yaş, beslenme, günlük alınan sıvı miktarı gibi faktörler aynı bireyde zamanla değişiklik gösterebilir. Ayrıca bazı nedenler de kabızlığı tetikleyebilir. Bunlar; kişinin yaşadığı bir hastalık, tedavisi için kullandığı ilaçlar, duygusal stres, yaşadığı depresyon vb.dir. Ayrıca belli bir sebebi olmadan görülen kabızlık başka bir hastalığın habercisi olabilir. Bunu ihmal etmeyip doktora gitmek yararınıza olacaktır.

Kabızlığın medikal olarak tanımlamasına bakarsak, burada da çeşitlik güçlüklerle karşılaşabiliriz. Aslında kabızlık bir hastalık ismi olarak görülmemelidir. Kabızlık, kişinin yakındığı durum, doktor tarafından tespit edilebilen bir bulgudur. Hastalıkların çoğu kabızlığın nedeni olabilir. Ancak hastalık yaşanmamasına rağmen kabızlık problemi görülebilir. Kabızlıkla beraber kabızlığa neden olan birçok hastalık cerrahi işlemler sonucu tedavi edilebilir.

kabızlık

Kronik kabızlık nedir

Gerekli miktarda lifli gıdalarla beslenen, dışkılamada zorlanmaya sebep olan tümörsel bir hastalık yaşamayan bireylerde, haftada 3 kereden az dışkıya çıkma, karında şişkinlik ve ağrı olması, beş gün içinde bir kez dışkılamaya çıkma ya da hiç çıkamama ve bu nedenlerden dolayı şikayet edilmesi, ve bu şikayetlerin 1.5 seneyi aşkın bir süreyle devam etmesi sonucunda kronik kabızlıktan söz edilebilir.

Kimlerde kabızlık olur

Beslenme tarzında değişiklik, lifli gıdaların az tüketilmesi, iş stresi, hareketli yaşamın azalması gibi nedenlerden dolayı genellikle herkes kabızlık riskine sahiptir. Bunun dışında kişisel özellikler ve meslek kabızlık probleminin görülme sıklığını arttırabilir. Genel olarak, asabi, hırs sahibi ve titiz bireylerde kabızlık problemi ortaya çıkar. Sürekli oturup yada ayakta çalışan, seyahatlere çıkan bireylerin yanı sıra, birtakım nedenlerden dolayı dışkılamayı erteleyen bireylerde kabızlık problemi daha çok görülür.

Kabızlık ve hamilelik ilişkisi

Gebelikte, anne adayında çeşitli değişimler söz konusudur. Bunlar hormonsal açıdan değişimlerdir. Hormonsal bu değişimlerin bir kısmı, ince-kalın bağırsak, mide gibi sindirim sistemiyle ilgili organların hareket kapasitesini azaltabilir. Kabızlık da bu hareketsizlik sonucu meydana gelir. Gebeliğin ilerleyen aylarında, bebeğin karın içinde büyüyüp yer kaplamasıyla, kalın bağırsağa baskı yapılır. Özellikle son kısmına… İşte bu baskı dışkılamayı zorlaştıran bir durumdur.

Lifli gıdaların kabızlıkta önemi

Lifli gıdalar selüloz, hemi- selüloz pektin ve lignin içeren bitkisel besin kaynaklarıdır. İnsan vücudunda sindirimi mümkün değildir. Parçalanmadan kalın bağırsağa gidip, orada su tutar. Yumuşak kıvamlı bir kitle meydana getirir. Bu kitle bağırsağın kuvvetli bir şekilde kasılıp, kitlenin itilme hızını arttırır. Hayvansal besinlerde ( et, süt ürünleri) lif yoktur. Bu besinler ince bağırsakta emilip, kalın bağırsağa fazla atık iletmezler. Lif açısından zengin olan meyve ve sebzeler ise çok fazla atık madde oluşturur, dışkının itilme hızını arttırırlar. Bireyin bir günde tükettiği yiyeceklerde yaklaşık 20 ya da 30 gram kadar lif olmalıdır. Bu lif miktarı bir öğünde tüketilen sebze yemeğine, salataya ya da bir öğünlük meyveye eş değerdir. Örneğin bir orta boy elma 3 gr life sahiptir. Ancak çok fazla lifli gıdaların tüketimi kalın bağırsak uzamasına neden olabilir. Bunun sonucunda da volvulus denilen bağırsak düğümlenmesi görülebilir. Volvulusun görülme sıklığı Ortadoğu ve Güney Asya’da yani lifli gıda tüketiminin çok olduğu yerlerde fazladır.

Bağırsak kanseri ve kabızlık ilişkisi

Kalın bağırsak kanseri en sık rastlanan kanser türlerinden biridir. Ölüm riski taşıyan kanser türleri arasında üçüncü sırada yer alır. Şikâyetleri bulunduğu yere göre değişiklik gösterir. Kalın bağırsağın ilk kısmındaki kanser kansızlık, ortasında kısmındakinde kabızlık ve şişkinlik ve son olarak bağırsağın son kısmındaki kanser kanama (dışkıda kan) gibi şikâyetlere sebebiyet verir.

Görülen bu şikâyetlerin süre ve şiddeti değişiklik gösterir. Bu hastalığın hücresel yapısına ve büyümeye bağlıdır. Ancak şunu unutmamak gerekir. Bağırsak kanseri kabızlığa neden olabilir, ama bu illa kabızlığın bağırsak kanserine yol açacağı anlamını taşımamaktadır. Yapılan bazı araştırmalara göre kalın bağırsak kanseri lifli gıdaları yeterli miktarda tüketenlerde daha az görülüyor. Ayrıca lif içeren gıdalar kabızlık görülme sıklığını da azaltır. Bunun nedeni yukarıda lifli gıdaların kabızlıkta önemi bölümünde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

Kabızlığın tedavisi (Kabızlığa Ne iyi gelir)

Tedavi öncesi, kabızlığa neden olan faktörler, süresi ve ağırlık miktarı belirtilmelidir. Kabızlık tedavisinde, nedenin bulunup ortadan kaldırılması, düzenli dışkılamanın sağlanması, bağırsak boşaltımının cerrahi işlemlerle sağlanması, dışkılamama güçlüğüne neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması, kabızlığa neden olan hastalıkların tedavi edilmesi hedeflenir. Bu sırada hastanın psikolojisi de unutulmamalı ve gerekli destek verilmelidir.

Eğer kalın bağırsakta kabızlığa sebep olan sorunlar doğuştan meydana gelen çeşitli yapısal sorunlar ise, bunun için cerrahi işlem gerekli olmaktadır. Tedavinin gecikmemesi gerekir. Çünkü bu gecikme bebek ve çocukların gelişmelerinde geriliğe, yetişkinlerde ise cerrahi müdahalenin artmasına yol açabilir.

Ani bir şekilde ortaya çıkan kabızlık ağrılı olabilmektedir. Ayrıca başka bulgularla da kabızlık meydana gelebilir. Bu mesela dışkının geçişini engelleyen bir hastalık olabilir. Bu hastalığın acilen tedavi edilmesi şarttır. Cerrahi işlem de gerekebilir. Bazen ruhsal bir takım sorunların ya da hastalıkların tedavisinde kullanılması gereken ilaçlar akut kabızlık denilen kabızlık tipine yol açabilir. Kısa süreli bu kabızlıklar, alınacak bağırsak boşaltıcı ilaçlarla giderilebilir. Ancak uzun sürmesi durumunda bağırsakta kalıcı bir değişime yol açmasını önlemek açısından tedavi gerekebilir. Kalıcı değişim bebek ve çocuklarda kısa bir zaman diliminde kendini gösterir. Bu yüzden dikkatin elden bırakılmaması gerekir.

Yavaş bir şekilde meydana gelen kabızlık birtakım hastalıkların sonucunda ya da bir nedene bağlı olmaksızın oluşabilir. Bazı kronik hastalıkların tedavisinde kullanılması gerekli birtakım ilaçlar bağırsağın hareketini yavaşlatabilir. Bunun için, kronik kabızlık hastalığının tedavisiyle beraber bağırsak hareketinin arttırılması ve dışkılamanın sağlanması gerekir. Sinir sisteminde kronik hastalıkların olması ya da omurilik tahribatı sonucu bağırsak sinir ağı sisteminde bozulmalar ve bağırsak hareketlerinde aşırı yavaşlamalar görülebilir. Bu tür hastaların tedavisinde özel birtakım programlar kullanılır.

Kalın bağırsak tembelliği bulunan hastalar genel olarak verilen tedavi programları sonucu iyileşebilmektedir. Ancak bu hastaların bir kısmına cerrahi müdahale gerekmektir. Kullanılan tedavi yöntemlerinden biri bio-feedback’tir. Bu tedavi yöntemi dışkılama fonksiyonun bozukluğunda etkili olmaktadır. Ancak pelvikte yapısal bir değişim söz konusuysa cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulabilmektedir.

Kabızlık için tedavi programı

Kabızlık için tedavi yöntemleri çok çeşitlidir. Tedavi yöntemleri kişiden kişiye farklılık gösterir. Bu tedavileri kısaca şu şekilde açıklayabiliriz:

Öncelikle beslenme alışkanlığının düzenlenmesi şarttır. Bağırsağa iyi yönde etki edecek lifli besinler tüketilmelidir. Yemek yeme zamanının günün aynı saatlerine olmasına özen gösterilmelidir. Karın kasını güçlendirecek ve kalın bağırsağa iyi gelecek egzersizlerin yapılması önemlidir. Sabah kahvaltılarından sonra tuvalette yaklaşık 15 dakika boyunca dışkı yapıyormuş gibi yapılan egzersizler, zaman içinde bağırsaklarda yeni bir ritim oluşmasını sağlayacaktır. Gerekli olduğu zamanlarda dışkı yumuşatan ya da söktüren ilaçlar kullanılabilir. Bağırsağın hareketini kolaylaştıran ilaçların adaleleri ve sinir uyarılarını çalışmasını düzenleyen özelliği vardır. Kullanılan tedavi metodlarından biri de biofeedback uygulamasıdır. Daha öncede bahsettiğimiz gibi dışkılamanın fonksiyonu bozulması durumunda, tekrar düzene sokulması için kullanılan bir yöntemdir. Diğer bir tedavi de animustur. Bu da makattaki kasılmaların çok olmasını ve krampları önler. İltihaplı hastalıkların tedavisinde kullanılan tedavi yöntemi enflamatuar’dır. En son olarak da bu tedavilerin dışında kullanılan cerrahi müdahaleler vardır. Bu genelde en son çare olarak görülmektedir.

Kabızlık tedavisinde kullanılan ilaçlar

Kısa süreli kabızlıklarda ilaca gerek duyulmayabilir. Ancak çocuklar için bu durum farklıdır. İlaç kullanılması şarttır. Yoksa daha önce de bahsettiğimiz gibi bağırsakta kalıcı değişiklikler meydana gelebilir. Kabızlıkta kullanılan ilaçlar 6 gruba ayrılmaktadır. İlki kalın bağırsakta kitle oluşmasını sağlayan ilaçlardır. Bu ilaçlar yapısında lif bulundurur ve yemek artığı hissi uyandırır. Etrafında su tutarak, bağırsağın içinde yumuşak kayan kitle meydana getirir. Güvenle kullanılabilir. Ancak bazı yan etkileri mevcuttur. Birtakım vitamin ve ilaçların emilmesini önleyebilir. Bir de etrafında tuttuğundan dolayı, ilacı kullanan bireyin günlük sıvı tüketimini arttırması önemlidir.

İkincisi bağırsak hareketlerinin daha hızlı olmasını sağlayan ilaçlardır. Bu ilaç, direkt kalın bağırsak ve kas dokusuna etki eder ve kalın bağırsağın hareketini hızlandırır.

Üçüncüsü dışkılamayı yumuşatan ilaçlardır. Bu ilaçla beraber kalın bağırsak dışkı içindeki suyu zor emer ve dışkı daha sulu ve akışkan hale gelir. Böylelikle vücuttan daha kolay atılır.

Dördüncü olarak kayganlık sağlayıcı ilaçlar çıkar karşımıza. Bu ilaçlar dışkının daha yağlı olup, daha hızlı bir şekilde bağırsaktan geçmesini sağlar.

Beşinci olarak maden tuzu içeren ilaçları görmekteyiz. İçinde bulunan kimyasal tuzlar etrafında su tutup, suyun emilmesini önlerler. Böylelikle dışkı daha yumuşak ve cıvık olur.

Son olarak propulsif ilaçları vardır. Bu ilaçlar ise kalın bağırsak hareketlerini sağlayan kas ve sinir sistemlerini düzene sokar. Hareket kapasitelerini arttırır.

Bitkisel ilaçların kabızlığa etkileri (Kabızlığa iyi gelen şifalı bitkiler)

Birtakım bitkisel ilaçlar dışkılamayı yumuşatır ve kalın bağırsağın hareketini arttırır. Üstelik içinde bulunan bitkilerin lif içerikli olması nedeniyle bağırsak içinde kitle oluşturup, bu kitleyle dışkı yapımının daha kolay olmasına yardım eder. Bu anlattığımız bitkisel tedavi için kullanılan ilaçların yararları göz önüne alınmış ve geçmişten bugüne değin bu ilaçların piyasada olma oranı arttırılmıştır. Bu şifalı bitkilerden en bilineni sinamekidir. Tıptaki adı Casia angostirfolia, Casia Senna’dır. Bu bitki bağırsak hareketlerini arttıran bir öze sahiptir. Ancak şunu belirtmekte yarar var: Sık kullanılması durumunda bağımlılık yaratabilir ve uzun süreli kullanım sonrası etkisi azalır.

Kabızlık için cerrahi müdahale (Kabızlık Ameliyatı)

Kabızlık şikâyeti çekenlerin hastaneye müracaat edenlerinin %2 oranı cerrahi işlemlere tabi tutulur. Bu cerrahi süreç 1908 yılından beri uygulanan bir yöntemdir. Dışkılamayı önleyen anatomik değişikliği tedavi eder, bağırsak boşaltımının kolaylaşmasını sağlar. Bu cerrahi işlem son yıllarda daha bir kullanılmaya başlanmıştır. Son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle beraber kabızlığın nedenleri doktorlar tarafından daha iyi tespit edilip, tedavisi daha iyi seçilir olmuştur. Öncellikle kabızlığa tıbbi tedavi uygulanan hastalarda eğer bu süreç işe yaramaz ve şikâyetler devam ederse, cerrahi müdahaleye gerek duyulur. Bu süreçte hastanın iyileşme oranı artar ve tedavinin başarı oranı yükselir.

Unutulmamalıdır ki, kabızlık tedavisinde gecikme olmamalıdır. Aksi halde ciddi problemler baş gösterebilir. Bu problemler, hayati tehlikeye neden olabilecek bağırsak perforasyounu, kronik anal fissür ve hemoroid (basur) gibi komplikasyonlardır. Bu komplikasyonlar sonucu cerrahi işlemler gerekecektir. Ancak bu tedavilerin ertelenmesiyle, vücuttaki ameliyat risikosu artar. Son yıllarda teknolojinin gelişmesine paralel olarak, karın içi ameliyatlarının bazılarında laparoskopik yöntemler kullanılır olmuştur. Böylece hastanın rahatlığı sağlanmıştır. Laparoskopik yöntemle kalın bağırsak rezeksiyonu ameliyatlarının tümü ya da bir kısmı yapılmaktadır. Bu yöntemin kullanıldığı durumlarda hastanın yara gibi komplikasyonları daha az görülür ve hasta günlük hayatına daha kısa sürede dönme fırsatı elde eder.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 3 YORUM
  1. cigdem dedi ki:

    Mrhabalar benim iki yasindaki oglum uc gundur kabiz acikcasi diskisini findik gibi yapiyor ama yaparken cok agliyor aciyor diyor bu durum cok uzucu ne yapmam lazim..

    1. Huseyin dedi ki:

      Hemen doktora bas vurun yoksa bu rahatsizlik daha cok aci verir kardedisimize

  2. mahmut B. dedi ki:

    kabızlık oluyordum safra kesesinden taş var dediler ameliyat yaptım taşları
    Aldırdım 15 gün kabızlık olmadım ve şimdi kabızlık yinede başlamış
    Ne yapmalıyım eskiden hep safra kesesi ameliyatı yapman lazım diyorlar yaptığıma
    Dair şimdi yinede şişkinlik var ne yapmalıyım